Salı, Şubat 13, 2007

Bir Istanbul Aşığının Ölümü

Pierre Loti, 1850-1923 yılları arasında yaşamış, Rochefort’ta doğmuş, ünlü bir Fransız roman yazarıdır. Denizci bir aileden gelen Pierre, çocukluğunda Latince, Yunanca ve İngilizce dillerini öğrenmiş ve 1865’de Deniz Akademisi’ni bitirmiştir. Gerçek adı Louis Marie Julien Viaud olan yazara, 1867 yılındaki Okyanusya seferi
sırasında,Tahiti’li yerliler tarafından Pierre Loti adı verilmiştir. Büyük Okyanus’ta yetişen bir çiçeğin adı olan Loti, gül anlamına gelir.

Bütün dünyayı dolaşırken bir tesadüf eseri Türkiye’ye yolu düşen Pierre Loti, Eyüp sırtlarındaki tarihi kahveyi, yine o ilk geldiği 1876’lı yıllarda keşfetmiş, nargile içip insanlarla sohbet etmiştir. Modern turizm çağındaki eski turistik yerlerden biri sayılan kahve, 19. yüzyılın sonlarına kadar Rabia Kadın Kahvesi olarak tanınmıştır. Pierre Loti, deniz subayı eğitimi almasına rağmen, hiçbir silahlı eyleme katılmamıştır. Gözlem yönünün oldukça kuvvetli olduğu bilinen Pierre Loti, İstanbul’u belki yerlilerinden daha fazla kabullenmiş ve bulunduğu kente hayran bir şekilde, kaldığı süre içerisinde sürekli İstanbul’a övgü dolu yazılar yazmıştır.

Eserlerinde aşkı, umutsuzluğu ve hayatın sonu ölümü anlatmıştır. Kalbinin en derin köşelerinde alev alev yanan yaşanmış aşk hikayesini, ünlü eserine adını verdiği “Aziyade” romanının içinde bulabilirsiniz. O dönemdeki Osmanlı’yı anlatan ve eleştirmenlerin olumlu yanıt verdiği bu romanda, Pierre Loti’nin ruh halini de bulmak mümkündür. Dünyanın dört bir köşesini görmüş olan Pierre Loti, yaşamının bundan sonraki diliminde Türkiye’yi yeni bir yurt olarak belirlemiş, Türkçe konuşup Türkçe şarkılar söylemiştir. Pierre Loti’nin kalbini kaptırdığı Çerkez kölesi Aziyade ise, Cihangir semtinde oturan Abidin Efendi’nin bir kölesiydi.

Kurtuluş Savaşı yıllarında, yazılarıyla hep Türkiye’yi destekleyen Pierre Loti, bu barışçıl ve içten bağlığından dolayı Türkler tarafından dost ilan edilmiştir. Daha sonradan yazarın sürekli geldiği bu ünlü tepeye, adına saygı amaçlı düşünülerek Pierre Loti kahvesi adı verilmiştir. Ayrıca bu kahve, sanatçı ve ressamların uğrak yeri olarak uzun yıllardan beri değişmez yerini korumaya devam etmiştir.



ANCAK BU GÜNLERDE ; Eyüp sırtlarındaki aşıkların mekanı Pierre Loti Tepesi’nin adı AKP’li Eyüp Belediyesi tarafından değiştiriliyor. Haliç’i tümüyle tepeden gören eşsiz doğal güzelliğe sahip Pierre Loti Tepesi’nin adının ‘Eyüp Sultan Tepesi’ olarak değişmesi için teklif verildi.

Tarihi mekanla ilgili isim değişikliği teklifi geçen hafta toplanan Eyüp Belediye Meclisi’nde oy çokluğuyla kabul edildi. [1]

Ben İstanbul da yaşamayan ve hayatında yalnız bir defa Pierre Loti Tepesi’ni görmüş bir insanım. Öte yandan bazı aşklar da ilk görüşte başlar.

Alınan bu kararla gelmiş geçmiş en büyük dostlarımızdan birisi öldürülmek isteniyor. Tepkilerinizi buraya tıklayarak aktarın. Yaşanmış ve yaşanacak olan aşklar ve aşıklar adına Pierre Loti'nin öldürülmesine seyirci kalmayın.

Son Bir Not: Pierre Loti yaşadığı yıllarda ermeni soykırımı yalanıyla ilgili olarak da kendi gördüklerini tarafsız bir biçimde anlatan kitap ve yazılar yazmıştır.



[1]:http://www.aksam.com.tr/haberpop.asp?a=67504,3

Cuma, Şubat 02, 2007

Anahtar Kelimeler: New , Pardus , Town :)

Aslında iş yerinde Linux sunucu kullanmamız yeni değil. Bir iki programcı arkadaş Pardus da kullanıyorduk zaten. Peki olay ne ?

Olay kurduğumuz Pardus'un iş yerinde ( Karadeniz Bölgesinin en büyük hastahanesi ) sunucu olarak kurulan ilk Pardus olmasının yanı sıra, görevi bir windows makinadan devralmış olması beni asıl mutlu eden. Bundan böyle programlarımız kendilerini samba yardımıyla yavru parsımızdan güncelleyecekler.

Ne diyelim darısı tüm sunucuların ve masaüstü makinalarımızın başına...

Not: Bu arada özgür yazılım yolunda gazi olan Necdet Hocam'a ve Ali Erdinç Köroğlu'na çok çok geçmiş olsun diyorum. Kazayı hafif atlatmış olmaları en büyük tesellimiz. M$'nin nazarı mı deydi acaba :)