Salı, Ocak 30, 2007

Agop Dilaçar ve Hepimiz Ermeni miyiz ?

Şimdi milliyetçilik bayrağı altında Ermeni düşmanlığı yapanlara şunu sormak isterim:
"Malazgirt Savaşı'nı Türklerin Ermenilerle birlikte kazandığını biliyor muydunuz?
"İstanbul'un alınmasında Ermenilerin yaptığı kahramanlıklardan haberiniz var mı?
"Çanakkale'de Mustafa Kemal'in yanında savaşan Ermeni askerlerin adlarını biliyor musunuz?
"Atatürk'ün bugün kullandığımız alfabeyi Ermeni dil bilgini Agop Martayan'a hazırlattığını ve sonra ona Dilaçar soyadını verdiğini biliyor muydunuz?"
Son bir soru:
Bir Ermeni dostuna bu soruları soranın, Alparslan Türkeş olduğunu biliyor muydunuz?
O Türkeş'in, 600 yıllık Türk-Ermeni dostluğunu diriltebilmek için Ermenistan Devlet Başkanı Petrosyan'la buluştuğunu, Ermeni askerlerin Azeri topraklarından çekilmesi şartıyla Ermenistan'la diplomatik ilişki kurulmasını savunduğunu ve 1915'te ölenlerin anısına, Türk-Ermeni sınırına bir anıt dikilerek Ermenistan'a bakan yüzüne Türkçe, Türkiye'ye bakan yüzüne Ermenice "Verdiğimiz acılardan dolayı üzgünüz" diye yazılmasını bile düşündüğünü biliyor muydunuz ?

Can Dündar 30.01.2007 Milliyet

Çarşamba, Ocak 24, 2007

Turkish

Konfiçyus’e sordular :

-“Bir ülkeyi yönetmeye çağrılsaydınız, yapacağınız ilk iş ne olurdu ?”
Büyük filozof şöyle cevap verdi:

-“Hiç şüphesiz, dili gözden geçirmekle işe başlardım.”
Dinleyicilerin hayret dolu bakışları karşısında sözlerini sürdürdü:

-“Dil düzensiz olursa, sözler düşünceyi iyi anlatamaz. Düşünce iyi anlatılamazsa, yapılması gereken şeyler doğru yapılamaz. Görevler gereği gibi yapılmazsa, adetler ve kültür bozulur. Adetler ve kültür bozulursa, adalet yanlış yola sapar. Adalet yoldan çıkarsa, şaşkınlık içine düşen halk, ne yapacağını, işin nereye varacağını bilmez. İşte bunun için hiçbir şey dil kadar önemli değildir.”

Çarşamba, Ocak 10, 2007

Süleymaniye

Yazmayalı bayağı uzun zaman olmuş. Ne zaman elim gitse klavyeye hep birşeyler aldı götürdü vaktimi. Bu arada hayat akıp gitti final dönemi yaklaştı. Neyse yine vakit dar yapılacak iş çok ama bu arada bir iki satır karalamak istedim. Girdiyi Mehmet Akif ile bitirelim;

Yıkmak, insanlara yapmak gibi kıymet mi verir,
Onu, en çulpa herifler de emin ol becerir.
Hele sen gösteriver kubbe diye,
İki ırgatla iner şimdi Süleymaniye.
Ama gel, kaldıralım dendi mi, heyhat o zaman
Bir Süleyman daha lazım, yeniden bir de Sinan.