Pazar, Temmuz 23, 2006

Mayk Hammır nasıl Yazılır

Tost ve Çay blogundaki linkleri kurcalarken gördüm. mod-chroot la uğraşmaya başlamadan biraz kafa dağıtalım ;)

Afif Yesari, Muzaffer Ulukaya takma adıyla 200 kadar polisiyeye imza atarak bir rekorun sahibi oldu. Başlangıcından bugüne dek, Cumhuriyet döneminde Türkiye’de yazılan polisiye metinlerin toplamından çok daha fazladır “Afif Yesari”nin kaleminden çıkanlar. Bu nedenle, Mayk Hammer’i tanıtma hakkını da ona vermek gerekir:

“New York’lu ve kafadan müselleh bi polis hafiyesinin akla mantığa sığmaz deli saçmalı serüvenlerine ve eskilerine taş çıkartan yenilerini eklediğim bu detektif romanlarını şöyle yazıyordum; Patron, ressama para vermemek için yabancı dergilerden ve jiletle kesip oyduğu ve ayrı ayrı harf ve resimleri yan yana yapıştırarak hazırladığı ve kompozisyonunu da aynı yöntemle yaptığı kapakları bana veriyor ve ben de romanı bana verilen kapağa göre uyduruyordum. Örneğin kitabın adı ‘Genç Kızlar Cehennemi’ ve bir de şöyle bir resim; iri kıyım hayvan gibi bir herif, bir piknik sepeti başına çömelmiş gibi ve sarışın bir kızı, ağaçların arkasından kötü kötü dikizliyor... Ve demek oluyor ki, aşk, kin, ırza tecavüz, intikam, entrika ve fiilen tasallutta bulunma gibi olayların yanı sıra, kan ve heyecan ve bir kaç da cinayet bu kapağın hakkıdır.

Kapağı alıp eve geliyor, bir kahve, bir cıgara içiyor ve New York Şehir Rehberini önüme açarak kafadan gayri müselleh detektifi daha da çileden çıkaracak serüvenlere koşturuyordum. Ve bu 92-96 sayfalık cep kitaplarından her birini, üç günde tamamlayıp vermek zorundaydım. Bu iş için New York Şehir Rehberinden faydalanıyordum çünkü ben New York’a hiç gitmemiştim. Beş yıl süreyle bu kitaplardan bir çok yazdım ve çok da satıldı ve kimse de şikayetçi olmadı. Serüvenlerini ürettiğim detektifi uyduran yazar, uydurduğu detektiften daha üşütüktü ve bu nedenle detektif de ipe sapa gelmez bir hergelenin tekiydi. Ben, herife az bir şey çeki düzen verdim, bayağı adama döndü, daha insancıl oldu ve doktor o sıralar bana içkiyi yasakladığı için ben de ona viskiyi bıraktırdım. Böylece bu kitaplardan 200 kadar yazdım. Üşütük detektifin yazarı Spillane, o tarihte henüz 7 tane kadar Mayk yazmıştı ve 200’e yaklaşık kitabın adını taşıdığından haberi yoktu ve hala da bilmez.

Neyse bu da haberin tam kaynağı.

Hiç yorum yok: